CAN TANIK

CAN TANIK

Can’ın doğmasıyla beraber bebek bakımının gerçek yüzüyle tanışmış oldum. O tatlı, küçücük harika mucizenin uyku ve gaz problemiyle ne kadar büyük bir faciaya dönüşebileceğinden habersizdim. Doğduğu günden beri hep kucakta sallayarak ve ağlayarak uykuya geçen bir bebek… Gündüzleri kucakta durursa 30 dk civarlarında uyuyan ancak kucaktan indiği anda veya 5 dk sonrasında uyanan, uykusunu alamadığı için huysuzlanan, genel hali huzursuz bir bebek… Kucağında tutmaktan kolları, sırtı, beli feci şekilde ağrıyan, gergin, uykusuz, mutsuz, kendine yemek yemek gibi ihtiyaçları için bile vakit ayıramayan bir anne…  Kucağında daha rahat sallayabilmek için bulduğu “pilates topunun üzerinde zıplamak” yöntemi sebebiyle vaktinin büyük çoğunluğunu pilates topunun üzerinde geçiren bir anne… Ve uyku eğitimi hayatıma girdi! Buraya kadar çizdiğim tablonun çok daha fazlası var aslında inanın ancak bundan sonrası sanki başka bir ailenin hayatı gibi. Artık gündüzleri uyuduğu için kendine kitap okumak için bile vakit ayırabilen, uykusunu almış, mutlu bir anne. Saat 7 buçukta uyuyan bebişin nimetleri olarak eşle sohbet etmek, film izlemek gibi aktivitelere geri dönüş. Ve en önemlisi uykusunu aldığı için huzurlu olan, etrafa gülücükler saçan, dünya tatlısı bir bebek. Can şimdi 7 aylık oldu ve etraftan sürekli “ne kadar uyumlu, neşeli ve sakin bir bebeğin var “diye cümleler duyuyorum sürekli. Hayat kalitemdeki ve enerjimdeki artış ifade bile edilemez. İyi ki varsın Bebek Uyku Okulu! İyi ki varsın Derya!